Hristiyanlıkta Sosyal Hizmet: Agape'nin İzinde Bir Mesleğin Köklerine Yolculuk

Yazan: Yusuf Kalaylı | Sosyal Hizmet Uzmanı Adayı

Sosyal hizmet, sadece devlet politikalarının ya da profesyonel kuralların bir ürünü değil; aynı zamanda insanlık tarihinin inançla yoğrulmuş vicdani damarlarından biridir. Bu yazıda, Hristiyanlığın özellikle ilk dönemlerinden itibaren sosyal adalet, merhamet ve hizmet anlayışını nasıl şekillendirdiğini ele alacağım.

Hristiyan inancının derinliklerinde yer alan Agape, Diakonia, Koinonia gibi kavramlar yalnızca teolojik değil, aynı zamanda sosyal hizmetin ruhunu besleyen pratik ilkeler haline gelmiştir.

Agape nedir ve sosyal hizmette nasıl yankı bulur?

Agape, koşulsuz sevgi demektir. Hristiyan teolojisinin kalbinde Tanrı’nın insanlığa duyduğu sınırsız sevgiyi temsil eder. Sosyal hizmetin de tam merkezinde bu tür bir sevgi vardır: bireyin kimliğine, geçmişine ya da inancına bakılmaksızın ona “insan” olduğu için değer vermek. Bugün bir sosyal hizmet uzmanı yoksul bir çocuğa, yaşlı bir kadına ya da bağımlılıkla mücadele eden bir bireye yardım eli uzatırken aslında Agape'nin çağdaş bir yansımasıdır.

Diakonia kavramı sosyal hizmetle nasıl örtüşür?

Diakonia, “hizmet” anlamına gelir. Yeni Ahit'te İsa’nın öğrencilerine verdiği mesajlardan biridir: “Aranızda en büyük olan, hizmetkârınız olsun.” Bu anlayış, profesyonel sosyal hizmetin de temelidir. Yardım etmek bir üstünlük değil, eşitlikten doğan bir sorumluluktur. Sosyal hizmette alçakgönüllülük ve insan onuruna saygı, Diakonia'nın modern yorumudur.

Hristiyan toplulukları sosyal hizmette nasıl rol oynamıştır?

İlk Hristiyan toplulukları, yoksullar, dullar, yetimler ve hastalarla özel olarak ilgilenmiş; bu dayanışma ruhu zamanla kilise bünyesinde organize sosyal yardım sistemlerine dönüşmüştür. Koinonia, yani topluluk olma hali, sadece inancı değil, toplumsal sorumluluğu da paylaşmayı ifade eder. Bu anlamda Hristiyanlık, sosyal hizmetin en eski kurumlaşmış biçimlerinden biridir.

Modern sosyal hizmet Hristiyanlıktan ne öğrenebilir?

Modern sosyal hizmet, bilimsel yöntemlerle, etik ilkelerle ve çok disiplinli yaklaşımlarla gelişmiştir. Ancak her profesyonelin hatırlaması gereken bir şey vardır: Mesleğimizin kökenlerinde, vicdan ve değerler vardır. Hristiyanlığın sunduğu merhamet, sabır ve hizmet anlayışı, günümüzde bile sosyal hizmet uzmanının tutum ve yaklaşımını derinleştirebilir.

İnanç temelli sosyal hizmet modelinin geleceği nedir?

Bugün birçok ülkede kiliseler, sosyal hizmet kurumlarıyla ortak projeler yürütmekte; evsiz barınaklarından rehabilitasyon merkezlerine kadar birçok alanda destek sunmaktadır. İnanç temelli modeller, sadece yardım etmekle kalmaz, aynı zamanda umudu da örgütler. Elbette bu süreçte dini çoğulculuk ve kapsayıcılık ilkeleri gözetilmelidir.

“Ben aranızda hizmet eden olarak bulunuyorum.” – Luka 22:27

Bu söz, sosyal hizmet mesleği için evrensel bir çağrıdır. İster bir kilise gönüllüsü, ister bir kamu kurumu çalışanı olun; insana hizmet, hem dünyevi bir sorumluluk hem de ilahi bir izlek olabilir.


Yusuf Kalaylı – Sosyal hizmetin yalnızca bir meslek değil, bir yaşam biçimi olduğuna inanan bir öğrenci. Fırat Üniversitesi Sosyal Hizmet bölümü öğrencisi olarak disiplinlerarası düşünmeyi ve adil bir toplum hayalini yazılarına taşıyor.